Emine Erdoğan, BM’deki “Sıfır Atık Enstelasyon Sergisi”ni ziyaret etti
Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Lideri Emine Erdoğan, BM’nin 30 Mart Milletlerarası Sıfır Atık Günü özel etkinliğinde konuşma yapmak üzere geldiği New York’ta, “Sıfır Atık Enstelasyon Sergisi”ni ziyaret etti.
Emine Erdoğan’ın BM binasının bahçesinde “Sıfır Atık Vakfı”, BM Habitat ve BM Etraf Programı (UNEP) işbirliği ile düzenlenen stant ziyaretine, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, BM En Az Gelişmiş Ülkeler, Denize Erişimi Olmayan Gelişmekte olan Ülkeler ve Küçük Ada Ülkeleri Ofisi Yüksek Temsilcisi Rabab Fatima, BM Genel Sekreter Yardımcısı Ligia Noronha, Sıfır Atık Danışma Kurulu üyeleri, modacılar ve diplomatik misyonların temsilcileri eşlik etti.
30 Mart Milletlerarası Sıfır Atık Günü kapsamında hazırlanan ve 11 Nisan’a kadar sanatseverlerle buluşacak sergiyi gezen Emine Erdoğan, tüm alanlar hakkında ayrıntılı bilgi aldı.
SERGİ, “YETERİNCE VAR” İLETİSİ VERİYOR
30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü 2025’in ana teması olan “moda ve dokumada sıfır atık”ı baz alan stant, Sıfır Atık Günü kapsamında farkındalık sağlamayı amaçlıyor.
İnsanların gereğince kaynak ve eseri bulunduğunu ve bu nedenle tüketim alışkanlıklarını azaltabileceği bildirisini veren stant, tıpkı vakitte değişim için gereğince tahlil, bilgi ve insan bulunduğunu, bu nedenle daha uygun bir geleceğin mümkün olduğunu vurguluyor.
Serginin merkezinde yer alan ve sanatseverlerin ağır ilgisini çeken “Yeterince Var” Heykeli, dünya genelinde üretilen dokuma atığını temsil ediyor. Heykelin içerisinde yer alan dokuma atıkları ise standın gezilebildiği müddet içinde dünyada oluşan dokumacılık ölçüsünü gösteriyor.
Ziyaretçilerin içine girebildiği ve tavan ve yerine yerleştirilen aynalar sayesinde “tekstil atıklarının sonsuzluğunu hissedebildiği” eser, atık ölçüsünü soyut sayılar olmaktan çıkarıp ziyaretçilerin direkt deneyimleyebileceği somut bir gerçekliğe dönüştürüyor.
Burada kullanılan tüm dokuma atıkları ise aktiflik sonrasında geri dönüşüm için bağışlanıyor.
SERGİDE FARKLI BİLDİRİLER İÇEREN 9 ALAN BULUNUYOR
“Yeterince Var” heykelinin etrafı ise birebir vakitte 9 farklı alandan oluşan bir “yolculuk” sunuyor. Bu “yolculuk”, dünyanın mevcut durumunu, dokuma atığının bu tablo içindeki yerini, kişisel ve kolektif roller ile geleceğe dair mevcut tahlil yollarını anlatıyor.
Sergideki birinci alan olan “Gerçeklik Alanı”nda, “Dünyamız Boğuluyor” bildirisiyle gerçek manzaralar, datalar ve seslerle desteklenen bir tecrübe sunularak, ziyaretçilerin içinde bulunulan durumun ciddiyetini ve yükünü direkt hissetmesi hedefleniyor.
Burada yer alan bilgilerde kirliliğin her yıl 9 milyon insanın hayatına mal olduğu, bunun son 20 yılda yüzde 66’lık bir artış gösterdiğine dikkati çekiliyor.
“Değişim Bizim Elimizde” iletisini veren “Etkileşimli Tecrübe Alanı”nda da ziyaretçilerin interaktif bir sistemle üzerlerine basıp bilgi ve görsellerle bilgi edinebileceği “Denizler, İnsan, Hayvanlar, Hava, Su ve Toprak” sözleri yer alıyor.
Ziyaretçiler, “Bilgilendirme Alanı”nda ise kendilerini karşılayan ekranlarda dokumacılık atıklarıyla ilgili çarpıcı gerçeklerle karşılaşıyor.
Söz konusu çarpıcı bilgilerde, 90 dakikalık futbol maçı izlerken, 5 bin 400 çöp kamyonu dolusu dokuma atığının etrafa bırakıldığı, her yıl dokuma sanayisinin 215 trilyon litre su kullandığı, bunun 86 milyon olimpik yüzme havuzuna muadil olduğu, her yıl dünya genelinde 92 milyon ton dokumacılık atığı üretildiği ve bunun 9 bin 109 Eyfel Kulesi’nin yüküne muadil olduğuna dikkati çekiliyor.
“Yüzleşme Alanı”na adım atan ziyaretçiler ise ferdî rolün tesiriyle yüzleşiyor. Bu alanda evvel ziyaretçileri hoş ve renkli bir dünya görünümü karşılıyor. Fakat alana adım atan ziyaretçiler, “o dünyanın içinde atık plastik ve dokumacılık modüllerinden oluşan kendi silüeti”yle karşılaşıyor ve kendi tesirini direkt görme imkanı buluyor.
Burada ziyaretçilere, “Kabul etmesi güç lakin, bu tablonun bir modülü hepimiziz.” iletisi aktarılıyor.
“Çözümdeki Yerimiz” alanında, konuklar, dokunmatik ekranlarla günlük kıyafetlerinin etrafa tesirini, su tüketimi üzerinden çarpıcı biçimde görmüş oluyor.
Bu alanda ziyaretçilere “Azalt. Sahip olduklarının pahasını bil. Yalnızca muhtaçlığın olanı satın al. Ve uzun soluklu olacak kaliteli eserleri önceliklendir.” uyarısı veriliyor.
“Ekran Deneyimi” alanında, ziyaretçilere yine kullanmanın kıymeti hatırlatılıyor ve bunun dünya üzerindeki tesiri gösteriliyor.
“Geri Dönüşüm Yolculuğu” alanında dört taraflı ekranlarla karşılanan ziyaretçiler, günlük hayatta kullanılan kıyafetlerinin geri dönüşüm sürecine görsel seyahatle şahit oluyor.
“Yeniden Düşün” iletisiyle “Yansıma ve Taahhüt Alanı”nda ziyaretçileri “sıfır atık hayat üslubuna uygun” bir gardırop karşılıyor. Ziyaretçilere, gardırobun karşısında yer alan Sıfır Atık Deklarasyonu’nu QR kod aracılığıyla imzalama imkanı tanınıyor.
Son olarak “İyi Uygulama Alanı”nda, “Değişim bizimle başlar, bu bir ütopya değil, gerçek ve mümkün.” bildirisiyle karşılaşan ziyaretçilere, dünya genelinde muvaffakiyetle uygulanmış sıfır atık ve geri dönüşüm projelerinden örnekler sunuluyor.
Sergide yer alan farklı teknolojiler, tecrübe alanları ve fizikî yerleştirmeler de ziyaretçilerin mevcut durumu görmelerini ve sıfır atık ömür biçimine yönelik adım atmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor.
SIFIR ATIK HAREKETİNE İLHAM VEREN EN YETERLİ UYGULAMALARA ÖDÜL
Sergide yer alan öteki bir kısımda de ziyaretçilere Emine Erdoğan Sıfır Atık Milletlerarası Mükafatı hakkında bilgi sunuluyor.
Emine Erdoğan’ın öncülüğünde, sıfır atık alanında global ölçekte ilham veren uygulamaları tanımak ve teşvik etmek maksadıyla oluşturulan bu ödül, Sıfır Atık Vakfı tarafından BM Etraf Programı (UNEP) ve BM Habitat işbirliği ile hayata geçirilmişti.
Ödül, dünyanın dört bir yanındaki bireylerin, kurumların ve toplulukların hayata geçirdiği sıfır atık uygulamalarını görünür kılmayı, teşvik etmeyi ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
