Avrupa’da Baykar hayranlığı: Olağanüstü bir seviye!

Ürettiği insansız hava araçlarıyla (İHA) dünya çapında isminden kelam ettiren ve son olarak İtalya’nın esaslı havacılık şirketi Piaggio Aerospace’i 2024’ün sonunda satın alarak dikkatleri üzerine çeken Baykar, bilhassa İtalya’da ilgiyle takip ediliyor.

Stockholm Milletlerarası Barış Araştırmaları Enstitüsüne nazaran dünyanın 13’üncü ve Avrupa’nın 2’nci büyük savunma şirketi pozisyonundaki Leonardo’nun CEO’su Cingolani, hafta içinde İstanbul’da Baykar’a gerçekleştirdiği ilgi uyandıran ziyaretinin akabinde Roma’da şirketin genel merkezinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Piaggio Aerospace’i almadan evvel de Baykar ile görüştüklerini söz eden Cingolani, son ziyaretine ait, “Baykar’daki meslektaşlarımızla birkaç aydır görüşüyoruz yani bu görüşmeler Piaggio’dan evvel başladı. Daha evvel de ziyaretler oldu. Geçen haftaki ziyaret son derece ilgi cazipti zira İstanbul’daki tesisi ziyaret ettik. Daha çok teknik görüşmeler yaptık ve eserler ile teknolojileri geliştirme mümkünlüğünü çok önemli ve operasyonel bir halde araştırıyoruz.” dedi.

Cingolani, “Leonardo’nun teknolojileri ile Baykar’ın teknolojileri ortasında çok güçlü bir tamamlayıcılık var. Baykar’daki meslektaşlarımızla birtakım şeyleri birlikte yaparsak insansız sistemler konusunda hakikaten bir sıçrama gerçekleştirebileceğimizi ve bilhassa Avrupa dahil yeni pazar alanları açabileceğimizi gördük. Bu nedenle, bu görüşme çok kıymetliydi ve önümüzdeki günlerde tekrar bir ortaya gelmek üzere sözleştik. Çok ağır bir halde çalışmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

“Bu ziyaret, Leonardo ile Baykar ortasında yeni bir işbirliğinin ya da bir paydaşlığın birinci sinyali olabilir mi?” sorusu üzerine Cingolani, “Bunu onaylıyorum ancak daha fazlasını söyleyemem, malum nedenlerden ötürü lakin şunu onaylayabilirim ki endüstriyel sinerjinin başlayıp başlayamayacağını anlamak için görüşmeler yapıyoruz. Her iki taraf da epeyce ilgili ve görüşmelerin gidişatından epeyce mutlu.” karşılığını verdi.

“OLDUKÇA SÜRATLİ İLERLİYORUZ”

Cingolani, Leonardo ile Baykar’ın hangi eserler ya da platformlar üzerine çalışabilecekleri konusunda şu anda ayrıntıları konuştuklarını belirterek, “Bu yüzden biraz erken bir evredeyiz lakin çok kıymetli bir şey var: Leonardo’nun eser portföyü, bizim ‘payload’ dediğimiz yani uçak üzerindeki elektronik sistemler ve sensör sistemleri, Baykar’ın ürettiği İHA’larla çok yeterli bir halde ahenk sağlayabilir. Bu potansiyel sinerji, sahiden harikulâde bir tamamlayıcılık sağlıyor.” sözlerini kullandı.

Cingolani, Leonardo olarak insansız sistemler üzerinde halihazırda kimi deneyimlerinin bulunduğunu vurgulayarak, “Leonardo olarak İHA’daki tecrübelerimizi, Baykar’ın dünya çapında birinci sınıf insansız platformlarıyla entegre etmek, nitekim kıymetli bir ivme kazandırabilir. Bunun yanında, gelecekte insansız sistemler yalnızca makul misyonları yerine getiren dronlar olarak değil tıpkı vakitte 6. kuşak savaş uçaklarıyla işbirliği yapabilen sistemler olarak tasarlanıyor. Münasebetiyle üzerinde çalıştığımız çok geniş bir perspektif mevcut.” değerlendirmesinde bulundu.

Roberto Cingolani, öncelikle iki şirketin görüşmeye istekli olmaları gerektiğini ve Baykar ile bu görüşmelerin yolunda gittiğini belirterek, şunları lisana getirdi:

“Daha sonra teknolojik tahlil yapılması lazım zira teknolojik tamamlayıcılığın hakikaten var olup olmadığına bakılmalı, sistemlerin birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Akabinde piyasa tahlili yapılmalı zira sistemlerin entegre edildikten sonra pazara sunulabilir olması lazım. Son olarak ise endüstriyel üretim etabına geçiliyor. Hayli iyimseriz ve bu istikamette çalışıyoruz lakin evvel teknolojinin düzgün çalıştığından emin olmamız gerekiyor. Hepimiz bu bahiste çok olumlu düşünüyoruz ancak şu an ağır bir formda bu hususlar üzerinde çalışıyoruz.”

“BAYKAR, MUHAKKAK DÜNYA ÇAPINDA HARİKULÂDE BİR SEVİYEDE”

Baykar’ın İstanbul’daki Özdemir Bayraktar Ulusal Teknoloji Merkezi’ne dair niyetleri sorulan Cingolani, “Gerçekten etkileyici bir şirketle karşılaştık, çok etkilendik.” dedi.

Baykar’ın mutlaka dünya çapında inanılmaz bir düzeyde olduğunu söz eden Cingolani, şunları lisana getirdi:

“Altyapılar mükemmel ve bizi etkileyen birçok şey oldu. Birinci olarak, binlerce genci görmek nitekim etkileyiciydi. Anladığım kadarıyla yaş ortalaması 30’un altında. Hakikaten içeri girdiğinizde binlerce gencin çalıştığını görmek etkileyici, bir dinamizm görüyorsunuz. Altyapılar inanılmaz, çalışanlara büyük kıymet verilmiş. AR-GE kısmını, çalışanlar için binaları, yerleşkenin kalitesini, kreşini gördük ve bu imkanlar hakikaten etkileyiciydi. Eser portföyü ise artık dünyanın en uygunları ortasında ve bunu bekliyorduk fakat yerinde görmek daha da etkileyici oldu.”

Baykar Yönetim Kurulu Lideri Selçuk Bayraktar ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ile görüştüklerini anlatan Cingolani, “Üst idareden de çok etkilendik, onların bu tutkusu, yeteneği ve uzmanlığı çabucak fark ediliyor. Bize her şeyi büyük bir sürat ve uzmanlıkla gösterdiler, bu hakikaten heyecan vericiydi. Yönetim Kurulu Lideri ve Genel Müdür ki her ikisi de kardeş, harikulâde bir bilgi birikimine ve idare hünerine sahipler. Dünya standartlarında bir şirket kurmuşlar ve bu, hakikaten sıra dışı bir yüksek teknoloji girişimcilik örneği. Katiyen çok lakin çok etkilendik.” sözlerini kullandı.

“NATO’NUN YALNIZCA AMERİKAN BİLEŞENİYLE HUDUTLU OLMAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Daha evvel Avrupa’nın savunmasında Avrupa ordusundan çok ortak savunma teknolojisinin gerektiğini söylediği hatırlatılan Cingolani, “Şu anda insansız sistemler, yapay zeka, altıncı kuşak savaş uçakları, son kuşak elektronik sistemler, siber güvenlik ve uzay üzere teknolojik zorluklar karşımızda. Bunlar, teknolojik açıdan çağ açıcı meydan okumalar. Sorunuza birinci yanıtım şu: Bu cins şeyleri tek başına yapmak neredeyse imkansız. İttifaklar, öncelikle ve esasen teknoloji alanında gereklidir zira bu zorluklar çok büyük ve çok acil. Tek başına yapmayı deneyebilirsiniz lakin bu 50 yıl sürer lakin teknolojik işbirliği ilerlemeyi hızlandırır.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu soruya cevabının ikinci kısmının politik bakış açısı içerdiğine dikkati çeken Cingolani, “Bu çeşit ittifaklar, devletlerin ve kıtaların global güvenliğine tesir eder. Leonardo’da misyona başladığımızdan beri öncelikli maksat olarak Avrupa savunma uğraşlarının katalizörü olmaya çalışıyoruz. Sanayiler, sinerji ve işbirliği örneği sunarsa bu, devletlerin ve siyasetçilerin için ortak bir savunma yahut güvenlik yapısı düşünmelerini kolaylaştırır zira tek bir devlet, ne kendini savunabilir ne de gerekli teknolojileri tek başına geliştirebilir. Bu nedenle ittifaklar her vakit gereklidir.” diye konuştu.

Bu noktada İtalya’nın yalnızca AB değil birebir vakitte NATO’nun da güçlü bir üyesi olduğuna işaret eden Cingolani, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İttifaklar açısından birinci olarak Avrupalı bir perspektife sahibim lakin NATO’nun güçlü bir üyesi olan bir ülkede yaşıyorum. NATO içinde daha güçlü, daha sağlam bir ortak olmalıyız. Şu anda bununla ilgili birçok tartışma var lakin NATO’nun güçlenmesi ve yalnızca Amerikan bileşeniyle sonlu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Avrupa dışı ittifaklarla da NATO’yu güçlendirmek mantıklıdır. Örneğin, altıncı kuşak savaş uçağı için ‘Küresel Hava Muharebe Programı (GCAP)’ Projesi’nde Japon Mitsubishi Air Industries ve İngiliz BAE Systems ile bir arada çalışıyoruz. Baykar ile dronlar üzerinde bir endüstriyel sinerji geliştirmenin mümkün olduğunu umuyorum. Bu işbirliği, NATO’nun doğu kanadında daha sağlam bir yapıya sahip ve NATO’nun müdafaa şemsiyesinin daha güçlü olmasına katkıda bulunabilir.”

“BAŞKA BİR ORTAĞIN KATILIP KATILMAYACAĞINA KARAR VERME YETKİSİ HÜKÜMETLERE AİT”

İngiltere ve Japonya’dan ortaklarıyla geliştirmeye başladıkları GCAP 6. Kuşak Uçak Projesi’nin, Türkiye’den yahut diğer yerlerden ortaklara açık olup olmadığı sorusu yöneltilen Cingolani, şu karşılığı verdi:

“Proje, Leonardo, BAE Systems ve Mitsubishi ortasında bir ortak teşebbüs olarak başladı. Şu anda çalışmalar etkin olarak devam ediyor. Bu, kıymetli bir haber zira finansman sağlandı ve takımlar çalışmalarına başladı. Öteki kıtalarda ve Avrupa’da da 6. jenerasyon savaş uçaklarıyla ilgili projelerin olduğu biliniyor. Gelecekte bu projelerin birleşip birleşmeyeceğini yahut nasıl gelişeceğini kestirmek güç lakin benim için kıymetli olan, GCAP Projesi’nin başlamış olması ve Leonardo’nun bu programa öteki iki şirketle birlikte güçlü bir biçimde dahil olmasıdır. Şu an için öteki bir ortağın katılıp katılmayacağına karar verme yetkisi hükümetlere ilişkin. Bu kararlar şirketlerin değil hükümetlerin inisiyatifindedir fakat bizim tarafımızdan şirketler olarak, teknolojik ve endüstriyel sinerjiler, projeyi daha düzgün bir formda geliştirmeye katkı sağlayacaksa öbür ortakların dahil edilmesi konusunda açık bir tutum sergiliyoruz.

Bununla birlikte şirket olarak, 6. kuşak savaş uçağı yahut başka teknolojilerin gelişimini hızlandırabilecek herkesle işbirliği yapmaya çalışıyoruz. Bu mevzuda büsbütün açık ve esnek bir yaklaşım içindeyiz.”