Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bayram tatili 9 gün oldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Stant Salonu’nda İşçiler ile İftar programında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarıldığını söyledi.
BAYRAM TATİLİ 9 GÜN OLDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan şu tabirleri kullandı: “Biliyorsunuz, gelecek hafta tüm okullarımız ikinci orta tatillerine giriyor. Orta tatilin olduğu pazartesi ve salı günleri birebir vakitte Ramazan bayramı tatilinin ikinci ve üçüncü günlerine denk geliyor. Ailelerimiz çocuklarıyla doya doya vakit geçirsin, bayramı aileleriyle birlikte huzurla, sevinçle idrak etsin istiyoruz. Bu emelle kamu çalışanlarımız için bayramı takip eden 3 günlük süreyi de idari müsaade kapsamına aldık. Yani 2 Nisan Çarşamba, 3 Nisan Perşembe ve 4 Nisan Cuma günü de kamu çalışanlarımız idari müsaadeli sayılacak. Böylelikle milletimiz toplamda 9 günlük bir tatil yapma imkanına kavuşacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde:
“Soframızı onurlandıran işçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bu gazi yere hepiniz güzel geldiniz. Bugün tıpkı vakitte bin aydan daha iyi olan Kadir Gecesi’ni idrak ediyoruz. Semadan rahmet ve rahmetin yağdığı bu mübarek gecenin sizlerle birlikte tüm İslam alemi ve dünya için iyi olmasını temenni ediyorum. Ramazan Bayramınız da şimdiden mübarek olsun. Gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizi dualarınızda unutmamanızı istirham ediyorum.
“ÇALIŞANLARIN REFAH DÜZEYLERİNİ YÜKSELTMEK İÇİN GAYRET HARCADIK”
Emek, alın teri ve helal yarar kıymetlerimizin merkezinde yer alıyor. Vazifeye geldiğimiz günden beri çalışanın hakkını vermeye, adil bir çalışma iklimi oluşturmaya uğraş ettik. Tüm çalışanların refah düzeylerini yükseltmek için efor harcadık. İstihdam siyasetlerinden fırsat eşitliğine, iş sıhhatinden toplumsal güvenliğe çalışma hayatının tüm kısımlarını kuşatan ıslahatlar yaptık.
Kanuni Sultan Süleyman devrinde payitahtta vazife yapan Hollanda Büyükelçisi, Hollanda Hükümdarı’na bir mektup gönderiyor. Bakınız bu mektupta hangi tabirler yer alıyor. Onlarda mükemmel bir imparatorluğun kaynakları, zafere alışkanlık, savaşma yeteneği, sıkı çalışmaya dayanıklılık, tutumluluk, sistem, disiplin ve önlem. Bizde ise yaygın fakirlik, kimi kısımlarda lüks ve israf, tembellik ve eğitimsizlik. Öyleyse bu durumdan nasıl bir sonuç bekleyebiliriz ki? Tarihimiz işte bu mektubun resmettiği görüntüde olduğu üzere daha kaç faziletlerle, hoşluklarla doludur. Bizde bu mirasa sahip çıkarak vazifeye geldiğimiz günden beri çalışanın hakkını vermeye, adil bir çalışma iklimi inşa etmeye uğraş ettik. Çalışanlarımızın, memurlarımızın, sendikalarımızın ve tüm çalışanların kurallarını düzgünleştirmek, refah düzeylerini yükseltmek için uğraş sarf ettik.
“SON DEVİRDE İHTİLAL NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATTIK”
Yasa ve mevzuat değişikliklerinden sendikal haklara, istihdam siyasetlerinden fırsat eşitliğine, iş sıhhatinden, toplumsal güvenliğe, çalışma hayatının tüm kesitlerini kuşatan ıslahatlar yaptık. Özellikle son devirde ihtilal niteliğinde adımlar attık. Millete kan kusturan tek parti faşizminin yasakladığı 1 Mayıs’ı emek ve dayanışma günü olarak resmi tatil ilan ettik.
Çalışanlarımızın daha emniyetli şartlarda çalışmalarını temin etmek için iş sıhhati ve güvenliği kanununu çıkardık. Sendikaların kuruluş kaidelerini kolaylaştırdık. Sendikalar ve toplu iş mukavelesi kanununu revize ederek güzelleştirdik. Toplu kontrat sistemini genişlettik. Sendikal teminatları ve grev hakkını biz güçlendirdik. Kamu görevlilerimize toplu mukavele hakkı tanıdık. Ana Muhalefet Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıyıp iptal ettirdiği toplu mukavele ikramiyesini tekrar biz yürürlüğe koyduk. Kamuda başörtüsü yasağını kaldırarak bayanların çalışma hayatındaki hak ve özgürlüklerini garanti altına aldık.
Kamu çalışanlarımız artık cuma müsaadesi, hac müsaadesi üzere haklardan tam ve faal halde yararlanabiliyor. Maaş artışları, disiplin affı, refakat müsaadesi, 3600 ek gösterge ve ek ödemeler üzere bu alanlarda yaptığımız düzenlemelerle memurlarımızın çalışma ve özgürlük haklarını güzelleştirdik.
“AĞUSTOS AYI İÇERİSİNDE TOPLU KONTRAT SÜRECİNİ BAŞLATACAĞIZ”
Kamu görevlilerimizin fiyat artış oranlarını, artırım ve tazminatlarını, toplumsal dayanaklarını çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyecek formda biz düzenledik. 2025 yılı Ocak ayı itibariyle enflasyon farkıyla birlikte memur maaşlarına yüzde 11,54 oranında artırım yaptık. Böylelikle 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını 2025’te 43.726 liraya yükseltmiş olduk. Bu sayılarla birlikte 2002’den bugüne en düşük memur maaşı gerçek olarak yüzde 266 oranında nominal olarak ise yaklaşık 112 kat arttı. Ağustos ayı içerisinde inşallah toplu kontrat sürecini başlatacağız. Kamu görevlilerimizin meselelerini 23 yıldır olduğu üzere yeniden yapan bir anlayışla tahlile ulaştıracağız.
Kamu toplu iş mukaveleleri çerçeve mutabakat protokolüyle ilgili talepler sendikalar tarafından bize iletildi. Toplumsal diyalog anlayışı içinde kamu çalışanlarımızın toplu iş kontratlarına ait olarak bu süreci de inşallah yeniden bu devirde tamamlayacağız. Kıymetli konuklar, bir evvelki yıla nazaran %30 artış yapılan taban fiyatı gelir vergisinden muaf tuttuk. Patronlara sağladığımız minimum fiyat dayanağını sürdürüyoruz. Geçmişte ilaç ve hastane kuyruklarında ömür tüketen vatandaşlarımızın tüm sıkıntılarını giderdik. Sıhhat ve toplumsal güvenlik sistemini meselesiz formda işler hale getirdik.
Kamu kurumlarındaki alt patron personellerine ve kontratlı çalışana takım verdik. Süreksiz personellerin tam yıl çalışabilmesinin önünü açtık. İş kur, gençlik programı ile üniversite öğrencilerimizin bilgi ve deneyim kazanmalarını sağlayarak gelir elde etmelerini sağladık. Daha kaç düzenlemeyi, yeniliği, projeyi devreye alarak çalışanlarımızı her alanda destekledik, teşvik ettik, güçlendirdik.
Sorumsuz boykot davetleri ile emekçinin ekmeği ile oynayan muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz. Tüm medya kümelerini Batı’ya şikayet ediyor. Gidecek diğer kapı mı bulamadınız? Şunu bilin kaybedeceksiniz. Gençleri sokağa dökmek kazandırmaz.”
