Erdoğan’dan CHP’ye manidar cevap: 3 kişi birbirini yemeye başladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan’a yaptığı ziyaretler sonrası uçakta ortalarında Kanal7 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Zahid Akman‘ın da bulunduğu gazetecilere kıymetli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın 3’lü ön seçim doruğu ve şaibeli kurultay ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bunlar büsbütün yargının sorunu. Şayet ben bir siyasi parti başkanı, Cumhurbaşkanı olarak bunları muhatap alırsam, benim gündemimi işgal ederse bu beni küçük düşürür.” dedi.
SORU: CHP’de de Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için epey hararetli bir süreç işliyor. Hafta sonu da CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la bir ortaya geldiler, bir toplantı yaptılar ve sonrasında da bir birlik bildirisi vermek üzere üç ismin içerisinde bulunduğu bir fotoğraf paylaştılar. Bu noktada Mansur Yavaş’la Ekrem İmamoğlu ortasında adaylık yarışını, kıyasıya rekabeti siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum CHP’de bir bölünmeyle mi sonuçlanır yoksa ana muhalefet tek başkan adayı ardında buluşur mu? Yeniden buna ek olarak, CHP lideri Özgür Özel’in bir açıklaması oldu. “Eğer Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak gelirse bu bir sonraki seçim Erdoğan için referandum haline gelir” dedi. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
“CHP’Lİ BELEDİYE LİDERLERİ ORTALARINDA SAVAŞIYORLAR”
Kime ne cins bir siyasi yasak gelir yahut gelmez her şeyden evvel bu benim derdim değil. Bu yargının hususudur, bunların takibini yargı yapar. Şayet birisi kabahat işlediyse, yargı bunun değerlendirmesini yapar, cezasını verir. Kaldı ki Tayyip Erdoğan, zaten belediye başkanı iken bu konuda malum 10 ay bir cezaya çarptırılmış ve 4 ay 10 gün cezaevinde yatmış bir belediye lideridir.
Sayın Genel Başkanın bunu örnek göstererek mevzuyu tabir etmesi gerçek bir şey değil. Demek ki, bu işlerden sahiden çırak çıkacak. CHP’li belediye liderleri ise, kendi ortalarında şu anda savaşıyorlar. Ne benim, ne arkadaşlarım bu bahiste rastgele bir problemi yoktur. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz yatırımlarımıza bakıyoruz. Bütün bunlarla bir arada partimizin bünyesindeki o canlı yapıyı tıpkı halde devam ettirmeye bakıyoruz. Şu anda da arkadaşlarımdan mutluyum. Hepsi misyonunun başındadır. Parlamentodaki birliklerini, beraberliklerini korumak suretiyle de yola devam ediyorlar.
“ÜÇÜ BİRBİRİNİ YEMEYE BAŞLADI”
Hatırlayın, meşhur hançer olayının çabucak öncesinde CHP içinde kaynayan kazanı anlattığımızda bunlar ne demişlerdi? Büsbütün birlik içerisinde olduklarını asla ortalarında bir ayrılığın olmadığını söylemişlerdi. Pekala, sonra ne oldu? Bâtın zoom tepelerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun sırtına hançeri kim saplayacak, onun planlarını yaptılar. Hatırlayın, ülkenin Cumhurbaşkanı olmasını istedikleri, karşımıza çıkarttıkları kişiyi, birkaç ay içinde yetersiz dahi ilan ettiler. Artık hançer kimin elinde ve kimin sırtına saplanacak doğrusu bunu da bilmiyoruz. Bu onların sorunu. Yeni zoom tepeleri yapılıyor mu, kulislerde hangi fısıltılar yankılanıyor ve bu hususta da kim, kimi nasıl vuracak, ben bunları bilemem. Bu türlü bir derdim de yok. Bunların sıkıntıları hiçbir vakit millete hizmet olmadığı için, daima birbirlerinin kuyusunu kazmakla meşguller. Allah bu milleti inanın CHP’den korudu.
Ya bunlar mahallî idarelerin kimilerinde iş başına geldikleri üzere ülkenin başına gelseydiler halimiz kaç olurdu? Ana muhalefetin masa kurmaya ne kadar meraklı olduğunu geçen seçimlerde gördük.Şimdi de belediye liderleriyle kendi içlerinde üçlü masa kurdular. Bakalım onun sonucu ne olacak? Öyle anlaşılıyor ki masada bu üç kişi de birbirini yemeye başladı.
“VATANDAŞ HİZMET BEKLİYOR”
Vatandaşım, bu şahısların yönettiği belediyelerin durumuna bakarak Türkiye’yi yönetemeyecekleri kararını hızla verecektir. Daha kendi gündemlerine karar veremeyenlerin, dünya gündemini okuyarak Türkiye’nin çıkarlarını muhafazasını beklemek yanlış olur. Bizim seçim diye bir gündemimiz, kaygımız yok. Bunlar yatıyor, kalkıyorlar, “seçimde seçim, seçimde seçim” diyorlar. Pekala niçin seçim? Türkiye’de bu türlü bir düşünce yok ki. AK Parti Teşkilatı, Genel Lideri ve adayı ile yarın seçim olacak üzere hazırlık yapıyor. Bunu gündemde bulundurmak, kaşımak katiyen bizim planımızda, programımızda yok. Ankara’da yollar çamurdan yürünmüyor. Sokaklar sahipsiz köpeklerden geçilmiyor. Birebir şey İstanbul için de geçerli. Orada da birebir durum kelam konusu. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar siyasi ikbal peşinde koşuyor.
SORU: CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sizin Manisa’da yaptığınız bir konuşmaya atıfta bulunarak katıldığı televizyon programında 2023 yılı Kasım ayında yapılan CHP kurultayı için “şaibe” tezini gündeme getirdi. Akabinde bu bahisle ilgili Bursa’da bir soruşturma başlatıldı. Kelam konusu soruşturma kapsamında yetkisizlik kararı verilmesiyle Ankara Cumhuriyeti Başsavcılığı tarafından birebir hususta yürütülen bir soruşturma olduğu ortaya çıktı. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde CHP’de yaşanan kurultay tartışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“GÜNDEMİMİ MEŞGUL EDERSE BENİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜR”
Bunlar tabir ettiğim üzere bizim meselemiz değil. Bunlar büsbütün yargının sorunu. Eğer ben bir siyasi parti başkanı, Cumhurbaşkanı olarak bunları muhatap alırsam, benim gündemimi işgal ederse bu beni küçük düşürür. Bu türlü bir şeyi kabul etmem mümkün değil. Şunu açık net söyleyeyim ki bütün bunlar külliyen yargının mevzusudur. Bununla ilgili yargı nasıl bir tasarrufta bulunur, onu da vereceği kararla görürüz. Bunlar, CHP’nin yeni idaresi ile eski idaresi ortasındaki hengamenin yansımaları. Lakin oradaki çarpık alakalar ağı, siyaset kurumunun tümünü olumsuz etkiliyor. Probleme dahil olan herkes CHP kurultayında neler yaşandığını biliyor. Ancak “görmedim, duymadım, bilmiyorum” diyerek üç maymunu oynuyorlar. Halbuki gördüler, duydular, yaşadılar, biliyorlar. Bahis, yargıya da intikal etti. Argümanların yargı tarafından araştırılması sonucu, birçok gerçeğin ortaya çıkması beklenen. Görüyorsunuz partinin bir önceki Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da “şaibe yoktur” diyemiyor. Yalnızca mevcut CHP idaresinin açıklama yapması gerektiğini söylüyor. CHP idaresi ise iplikleri pazara çıkmasın diye bahse hiç temas etmiyor. Bakalım oradaki berbat kokular nasıl bir çukurdan geliyor?
