Güçlü kadınlar, güçlü Türkiye için buluştu!

Turkuvaz Medya tarafından klâsik olarak düzenlenen Güçlü Türkiye’nin Güçlü Bayanları Tepesi 2025, ilham verici oturumlar ve çarpıcı konuşmalara sahne oldu. Tepe, iş, siyaset, akademi, spor, teknoloji ve sanat dünyasından önde gelen isimleri bir ortaya getirerek toplumsal cinsiyet eşitliği ve bayanın gücüne dair kıymetli iletiler verdi.

KADIN ÖNDERLER GELECEĞE İLHAM VERDİ

Sabah Gazetesi İktisat Müdürü ve Köşe Yazısı Dilek Güngör’ün açılış konuşmasıyla başlayan tepede, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Ak Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Ak Parti MKYK Üyesi Hülya Terzioğlu ve Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak gibi kıymetli isimler, bayan başkanların rolünü vurgulayan konuşmalarda bulundu.

 “KADINLARIN GÜÇLENMESİ KALKINMANIN ÖNÜNÜ AÇIYOR”

Sabah Gazetesi İktisat Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, aktifliğin açılış konuşmasını yaparak 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nün değerine dikkat çekti. Bayanların toplumun en tesirli ve birleştirici ögesi olduğunu vurgulayan Güngör, eğitimden istihdama, siyasetten ekonomik fırsatlara kadar bayanların güçlenmesinin kalkınmanın önünü açtığını belirtti.

Konuşmasında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aktüel datalarına de yer veren Güngör, bayanların iş gücüne iştiraki, fiyat eşitsizliği ve karar alma sistemlerindeki temsiliyet bahislerine dikkat çekti.

“Kadınların ortalama eğitim mühleti 8,6 yıl. Bayan istihdam oranı, erkeklerin yarısından daha az. Fiyat ve kar farkı erkekler lehine gerçekleşirken, yoksulluk hududunun altında yaşayan bayanların oranı yüzde 31,5. Bu bilgiler gösteriyor ki hala kat etmemiz gereken çok yol var.”

Kadınların eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini vurgulayan Güngör, “Tüm bu datalar, önümüzde daha gidilecek uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Umarım bir sonraki Bayanlar Günü, bu meseleleri aşmak ismine ilerleme kaydettiğimiz bir yıl olur” diyerek kelamlarını tamamladı.

 “SİYASETTE BAYAN GÜCÜ: SAMİMİYET, EHLİYET VE PAHALAR ÜZERİNE”

AK Parti MKYK Üyesi Hülya Terzioğlu, tepede yaptığı konuşmada siyasetin sadece profesyonel bir alan olmadığını, toplumun her bölümünden insanın idare süreçlerine katkıda bulunduğunu vurguladı. İslam siyaset fikrine atıfta bulunarak, bayanların da siyasi, ekonomik ve toplumsal süreçlerde aktif rol almasının gerekliliğine dikkat çekti. Terzioğlu, siyaset ideolojisinin üç sac ayağı olarak “burhan” (değerler), “sultan” (liderlik) ve “vicdan” (denetim) kavramlarını ele alarak, bayan ve erkek herkesin ehliyet ve liyakat çerçevesinde idarede kelam sahibi olması gerektiğini belirtti. Başörtüsü yasakları periyodunda yaşadığı zorluklardan da bahseden Terzioğlu, geçmişten bugüne bayanların siyasette var olma uğraşının kıymetini vurgulayarak, toplumsal kıymetlerin korunması ismine herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

 “KADINLARIN SİYASETTEKİ GÜCÜ VE MÜCADELELERİ”

Ayşe Böhürler, konuşmasında Türkiye’nin bayanların siyasete iştirak serüvenine tarihî bir perspektiften ışık tutarak, Osmanlı devrinden günümüze kadar olan süreci kıymetlendirdi. Tanzimat’tan itibaren bayanların eğitim ve toplumsal hayata iştiraki için kıymetli adımlar atıldığını, fakat bayanların siyasetteki yeri ve kamusal alandaki temsillerinin hala eksik olduğunu vurguladı. 1980’ler ve 1990’lar üzere kuvvetli devirlerde bayan hakları uğraşı veren Böhürler, başörtüsü yasağından dolayı yaşadığı zorlukları ve bu süreçteki bayan hakları savunuculuğunun ehemmiyetini lisana getirdi. Ayrıyeten, 1995 Pekin Konferansı’na katılarak, bayan hakları konusunda geniş bir perspektif kazandığını ve bu bilgileri Türkiye’deki siyaset ve sivil toplum çalışmalarına entegre ettiğini belirtti.

Böhürler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kesişen yolunun, bayanların siyasetteki yerini güçlendirmekteki rolüne değindi. AK Parti’nin bayan kurucusu olarak, siyasi alanda bayanların daha fazla yer alması için büyük gayret sarf ettiğini ve bu uğraşın, 2014 yılında başörtülü bir milletvekilinin meclise girmesiyle somut bir muvaffakiyete ulaştığını söz etti. Bayana yönelik şiddet, töre cinayetleri üzere toplumsal problemlerle ilgili değerli kanunların çıkarılmasında da etkin rol oynadığını belirtti.

Böhürler, siyasette bayan temsili oranının artırılmasının hala büyük bir gereksinim olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için dayanışma ve birlikteliğin ehemmiyetini vurguladı. Konuşmasında, bayanların daha fazla siyasete katılmasının, toplumu daha düzgüne taşımak için kritik olduğunu ve bu uğraşın süreceğini söyledi.

 “ÖNÜMÜZDE AŞILMASI GEREKEN CAM TAVANLAR VAR”

Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak konuşmasında şunlara değindi: “Hiç kuşkusuz, bayanlar olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşabilmek ismine hem dünyada hem ülkemizde daha kat edeceğiniz çok yol, yıkacağımız çok fazla ön yargı var. İstatistiklere baktığımızda da her ne kadar hayli değerli gelişmeler kaydedilse bile bunların kâfi olmadığını söyleyebiliriz. TÜİK datalarına nazaran bayanların iş gücüne iştirak oranı hala erkeklere nazaran epeyce düşük. Akademik hayatta, siyasette, sıhhat kesiminde varlığımız giderek artsa da önümüzde aşılması gereken hala cam tavanlar var. Biz bayanlar ömrün her alanında gayret etmekten vazgeçmiyoruz. Bu direnci ise biyolojik gücümüzden alıyoruz. Bayanların biyolojik ve fizyolojik gücü yadsınamaz. Bugüne kadar binlerce doğumu gerçekleştiren bir doktor olarak söyleyeceğim ki bayanların gözlerindeki o güç, azim ve kararlılık biz bayan doğumcuları her vakit büyülemiştir. Bayanlar sadece doğurganlık açısından değil; dayanıklılık, bağışıklık ve uzun ömür açısından da benzersizdir. İnançlı bir gelecek kurmak için öncelikle bayanların sağlıklı ve memnun olması gerekiyor. Çünkü bayanlar jenerasyonları yetiştiren bireyler olarak büyük bir sorumluluğun altında. Bayanın biyolojik gücü; yeni jenerasyonların sağlıklı ve şuurlu yetişmesinde kritik bir rol oynuyor.”

“BİR KELAM PENCERE DE AÇABİLİR, DUVAR DA ÖREBİLİR”

Psikolog Rabia Yavuz, konuşmasında bireylerin hayatlarında karşılarına çıkan pürüzleri ve bu manilerin birçok vakit toplumsal vesayet kültürüyle nasıl şekillendiğini ele aldı. Kendi hayat kıssasından yola çıkarak, başörtüsü yasağı nedeniyle eğitimine orta vermek zorunda kaldığını ve yıllar sonra tekrar üniversiteye dönme kararı aldığında, toplumun ona çizdiği hudutlarla bir defa daha yüzleştiğini anlattı. Lakin bu sınırlamalara karşın azimle yoluna devam ederek psikoloji alanında eğitimini tamamladı ve bugün insanlara rehberlik eden bir terapist olarak çalışıyor.

Konuşmasında vesayet kültürünün bireylerin hayatına nasıl istikamet verdiğini ve potansiyellerini gerçekleştirmelerini nasıl engellediğini vurgulayan Yavuz, bilhassa bayanların özgürlüklerinin sonlandırılmasına dikkat çekti. Toplumsal kalıpların bireylerin iç seslerine dönüşerek onların seçimlerini etkilediğini belirten Yavuz, insanın özgür iradesiyle seçim yapma hakkına sahip olduğunu hatırlattı.

“Bir kelam yeri gelir bize bir pencere açar, bir kelam yeri gelir hayatla ortamıza duvarlar örebilir” diyerek kelamların dönüştürücü gücüne dikkat çeken Yavuz, bireyleri kendilerine dayatılan hudutları sorgulamaya ve hayatlarını kendi seçimleri doğrultusunda şekillendirmeye davet etti. Bilhassa bayanlara yönelik kısıtlamaların, onların seslerini ve haklarını belirlemeye yönelik yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini vurguladı

TEKNOLOJİ VE YAPAY ZEKA TEPEYE DAMGA VURDU

Bu yıl teknoloji ve yapay zeka bahisleri dorukta geniş yer buldu. Teknolojide Bayan Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney, Robopsikolog Ecem Tuğlan Bate ve NeuroVision AI Tech ve From Your Eyes Kurucusu Zülal Tannur, bölümde bayanların aktifliğini arttırmanın yollarına dair çarpıcı iletiler verdi.

“CAM TAVANLARI TEKNOLOJİNİN BAYAN BAŞKANLARI DEĞİŞTİRECEK”

Teknoloji teşebbüsçüsü ve yapay görme uzmanı Zülal Tannur, konuşmasında biyolojik görme ile manzara sürece ortasındaki farkı ve bu boşluğu doldurmak için geliştirdikleri yapay görme sistemlerini anlattı. Görme kısıtlarının yalnızca insanlara değil, birebir vakitte makinelere de has olduğunu vurgulayan Tannur, bu alanda ürettikleri tahlillerle teknolojiyi daha kapsayıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirtti.

Kadın bir teknoloji lideri olarak karşılaştığı deneyimleri paylaşan Tannur, “Kadın kimliğim hiçbir vakit bir mani olmadı, zira bir dezavantajınız varsa, görememek üzere, o vakit bayan kimliğiniz yok oluyor” diyerek, cam tavanların sadece unvanlarla sonlu kalmadığını söz etti. Önyargılarla beslenen bilgi setlerinin, yapay zeka teknolojilerinde de kendini göstermeye devam ettiğini belirten Tannur, lakin bu durumu değiştirecek olanların teknoloji dünyasının bayan önderleri olacağına inandığını vurguladı.

Konuşmasında geleceğin dünyasının nasıl şekilleneceğine dair öngörülerini de paylaşan Tannur, yapay zekanın daha adil ve bariyersiz bir hale gelmesi için bayanların teknoloji alanında daha etkin roller üstlenmesi gerektiğini belirtti.

“DİJİTAL DÜNYADA BAYAN GÜCÜNÜ ARTIRMAK”

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney, derneğin eğitim programları ve faaliyetlerinden bahsederek, bilhassa Anadolu ve sarsıntı bölgelerindeki bayanları dijital dünyanın çeşitli alanlarında uzmanlaştırmayı amaçladıklarını vurguladı. Beş yılda 13 bin genç bayan yetiştirdiklerini belirten Öney, bu bayanların büyük bir kısmının dalın önde gelen firmalarında çalıştığını ve Amerika’ya kadar ulaştıklarını söz etti. Ayrıyeten, Binance ile kurulan Teknolojide Bayan Akademisi sayesinde, Gaziantep ve Hatay’daki bayanların dijital finans dünyasında uzman hale geldiğini söyledi. Öney, bayanların dijital paralar ve blockchain teknolojileriyle tanışmalarının, onları yeni finansal dünyada bir adım öne çıkaracağını vurguladı.

SANAT, SPOR VE GİRİŞİMCİLİK ALANLARINDA BAYANIN GÜCÜ

Spor dünyasından 3 Bant Bilardo Bayanlar Ulusal Grup Atleti ve Avukat Güzin Müjde Karakaşlı ile Ultra Maraton Yüzücüsü ve Antrenör Bengisu Avcı, sanatta ise Komedyen ve Oyuncu Yasemin Sakallıoğlu, Sosyal Teşebbüsçü ve Şef Ebru Baybara Demir, Mutfak Mazeret sunucusu Nursel Ergin, ES Kariyer Yönetim Kurulu Lideri Esra Odabaşı ve Sanatçı Deniz Sağdıç gibi isimler, bayanların farklı alanlardaki başarılarına dair ilham veren kıssalar paylaştı.

“GERÇEK DEĞİŞİM, GÖZÜ PEK SORULAR SORMAKLA BAŞLAR”

Milli sportmen ve avukat Güzin Müjde Karakaşlı, erkek hâkim bir spor kolu olarak görülen bilardoda nasıl milletlerarası muvaffakiyetler elde ettiğini paylaştı. Bayanların bilardo salonlarına erişiminin tarihi süreçte nasıl engellendiğini vurgulayan Karakaşlı, bilardonun olimpik spor olma sürecindeki gelişmelerden bahsetti. Türkiye’den dünya çapında seçilen tek atlet olarak milletlerarası turnuvalarda ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşadığını belirten Karakaşlı, Türk bilardosunun bir dünya ekolü haline gelmesinde Semih Saygıner’in katkılarına da dikkat çekti. Bayanların spordaki yerini güçlendirmek için bilardoya daha fazla takviye verilmesi gerektiğini vurguladı.

“KÜÇÜK KIZ ÇOCUKLARININ HAYALLERİNE REHBERLİK ETMEK BENİM İÇİN EN BÜYÜK GURUR”

Eski ulusal voleybolcu ve Vakıfbank Altyapı Menajeri Melis Gürkaynak, spor mesleğini sonlandırmasının akabinde küçük kız çocuklarına rehberlik yapma fırsatını en büyük gururu olarak gördüğünü lisana getirdi. Voleybol seyahatine Vakıfbank altyapısında başladığını ve 15 yaşında profesyonel olarak kulübünde oynamaya başladığını hatırlatan Gürkaynak, kulübünün bayan voleyboluna yaptığı yatırımlar sayesinde büyük başarılara imza attığını belirtti. 2022 yılında faal spor mesleğine son verme kararı aldıktan sonra, Vakıfbank’ın kendisine altyapıdan yetişen oyunculara rehberlik etme teklifini büyük bir heyecanla kabul etti.

Son üç yıldır Vakıfbank Altyapı Menajeri olarak misyon yapan Gürkaynak, bilhassa kız çocuklarının sporla özgüven kazanmalarının, kendilerini topluma kabul ettirmelerinin ve güçlü bireyler olmalarının kıymetine dikkat çekti. Vakıfbank üzere kulüplerin, toplumsal cinsiyet eşitliği ismine uzun yıllardır yaptığı yatırımlar sayesinde bayan sporunun gelişiminde değerli adımlar atıldığını belirtti. Son yıllarda federasyonların ve kulüplerin bayan voleyboluna yaptığı katkılarla sporun daha tanınan hale geldiğini tabir etti.

Gürkaynak, maksadının yalnızca düzgün atletler yetiştirmek değil, birebir vakitte toplum için yararlı bireyler yetiştirmek olduğunu vurguladı. Kız çocuklarına yönelik altyapı çalışmalarının, onların hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak ve özgüvenlerini pekiştirmek için büyük ehemmiyet taşıdığını söyledi. Bu süreçte, genç sportmenlerin sırf fizikî değil, tıpkı vakitte zihinsel gelişimlerine de odaklanarak, topluma katkı sağlayacak önder bayanlar yetiştirmeyi hedeflediğini belirtti.

ZİRVE ONLİNE OLARAK YAYINLANDI

Güclü Türkiye’nin Güclü Bayanları Tepesi, Sabah TV ve https://gucluturkiyeninguclukadinlari.com adresi üzerinden de online olarak yayınlandı ve binlerce kişi tarafından izlendi.

Kadınların her alanda daha fazla kelam sahibi olmasını destekleyen Güçlü Türkiye’nin Güçlü Bayanları Doruğu, önümüzdeki yıl da farklı hususlar ve ilham verici isimlerle devam edecek.